Milliyet Gazetesi – Röportaj

9th Nis 2014

Çocuk gelişim uzmanı Şenay Yılmaz: “Otizmli çocuklarda ilaçlarla serotonin ve dopamin hormonları dengelenmeye çalışılır. Ancak spor yapıldığında bu hormonlar zaten dengeleniyor”

Geçtiğimiz çarşamba, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’ydü. Şu anda ülkemizde yaklaşık 550 bin otizmli var. Aileleri de hesaba katıldığında otizm yaklaşık iki milyon kişiyi etkileyen bir hastalık. Dünyada ise her 150 çocuktan biri otizmli. Yakın bir gelecekte uzmanlar bu oranın yaklaşık iki kat artacağını öngörüyor. Ancak iyi haberler de var. Konuyla ilgili konuştuğumuz, Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz “Son birkaç yılda yapılan araştırmalar, sporun otizmli çocukların beyin kapasitelerini artırdığını ortaya çıkardı. Artık ulusal ve uluslararası tüm kongrelerde otizm ve spor ilişkisi tartışılıyor” diyor. Otizmli Çocuklar Spor Eğitmeni İsa Özbilir ise“Spor salonunda sizin yanınızda eğitmeniyle spor yapan otizmli çocuklar en azından altı, yedi ay ön hazırlık aşamasından geçiyor. Başlangıç aşaması onlar için çok daha zor ama spor her alanda gelişimlerini ciddi oranda etkiliyor” diye ekliyor. “Sporla çocukların takıntıları ve öfkeli halleri azalıyor”

Şenay Yılmaz

(Pozitif Gelişim Özel Eğitim Merkezi Çocuk Gelişim Uzmanı)

* Avrupa’da son iki yılda yapılan araştırmalar otizmli çocuklarda beynin motor korteks (koordinasyon gerektiren) kısmında sorun olduğunu ortaya çıkardı. Spor beynin bu bölümünü çalıştırdığı için uzmanlar “Sporun otizmli çocuklara faydası var mı?” diye araştırmaya başladı. Yayımlanan sonuçlar otizmli çocukların spor ile beyinsel kapasitelerini artırdıklarını gösteriyor.

* Dikkat ve konsantrasyonla ilgili becerileri ciddi bir şekilde artıyor. Otokontrolleri gelişiyor. Böylece masa başı çalışmalarında daha başarılı oluyorlar. Öğrenme hızları artıyor. Kendi başına başarabildiği bir şey olduğunu görünce özgüvenleri gelişiyor.

* Bu çocukların en büyük sıkıntısı sosyalleşememeleri ve diğer insanlarla iletişim kuramamaları. Spor ile özgüvenleri artınca başkalarıyla daha rahat iletişim kuruyorlar. Tanımadığı insanlarla hiç iletişim kuramayan otizmli bir çocuğumuz, şimdi tatil köyüne gidip masa tenisi oynayan birini gördüğünde onunla oynamaya çalışıyor.

* Spor otizmli çocuklarda çok sık karşılaştığımız takıntıları ve öfkeli hali azaltıyor. Otizmli çocuklar spor yaptıkça kullandıkları ilaç dozu düşüyor. İlaç olarak serotonin ve dopamini dengeleyecek bir enzim veriyorsunuz ki çocuğun öfke kontrolü sağlansın. Ancak sporla zaten bu hormonlar dengeleniyor.

“Masa tenisi, satranç, dama gibi branşlarda başarılı oluyorlar”

İsa Özbilir (Otizmli Çocuklar Spor Eğitmeni)

* Otizmli çocuklar yeni ortamlara aşırı tepki veriyor. Çünkü kaygı, korku düzeyleri çok yüksek. Spor salonuna da çok girmek istemiyorlar. Önce salonun özel bir yerinde spor kültürü konusunda eğitiyoruz ve o merkeze alışmasını sağlıyoruz. Ancak altı-yedi ay sonra diğerlerinin olduğu yere geçebiliyor.

“Dövüş sporlarından uzak tutulmalılar”

* Her yaşta otizmli çocuk spor yapabilir ama ne kadar erken başlarsa yeteneklerini geliştirmek o kadar kolay oluyor. Başlangıç aşaması çok zorlayıcı olabiliyor. Ağlayabiliyor, öfke nöbetleri geçirebiliyor, saldırganlaşabiliyor.

* Otizmli çocuklarda da sporla ilişki kademeli olarak ilerlemeli. 3-5 yaş arasında jimnastikle başlatılarak çocuğun denge, koordinasyon

ve esneklik gibi bütün sporların temeli olan özelliklerinin geliştirilmesi gerekiyor.

* 5-10 yaş arasında atletizmle sürat, çeviklik, çabukluk, denge, koordinasyon, esneklik, beceri, güç gibi özelliklerini geliştirebiliyorsunuz. 10 yaşına kadar temel becerileri geliştirilen ve yetenekleri keşfedilen çocuğun sonrasında bir alana yönlendirilmesi gerekiyor. Masa tenisi, yüzme, satranç ve dama gibi özel bir alanda yüksek konsantrasyon gerektiren branşlarda otizmli çocuklar

çok başarılı olabiliyorlar.

* Dövüş sporlarından kesinlikle uzak tutulmaları gerekiyor. Rekabet duyguları olmadığı ve stratejik düşünemedikleri için hem çok zarar görebiliyor hem de karşı tarafa kontrolsüz bir şekilde ciddi zarar verebiliyorlar.

Otizmli ünlüler

Şenay Yılmaz “Sağlıklı insanlarda sol ve sağ beyin dengeli çalışıyor. Otizmlilerde ise sol beyin çok daha fazla çalışıyor. Bu nedenle otizmlilerin içindeki gizli yetenek keşfedildiğinde

çok başarılı bireyler ortaya çıkabiliyor” diyor. Yılmaz bu konuda şu örnekleri veriyor:

“Bilimadamı Albert Einstein ve klasik müziğin efsanevi

ismi Mozart.” Londra’nın panoramik manzarasını hafızasından çizen Stephen Wiltshire de otizmli sanatçılardan.

error: